Connect with us

Motorlar

ABM Greiffenberger fikirleri harekete geçiriyor

Yayın Tarihi:

-

ABM Greiffenberger Türkiye Ülke Müdürü Cenkay Angıç ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Ürün grupları ve sektörel çözümleri hakkında bilgiler veren Cenkay Bey, piyasa hakkındaki değerlendirmelerini de paylaştı bizlerle.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

ABM Greiffenberger Türkiye Ülke Müdürü Cenkay Angıç

1980, İzmir doğumluyum. Üniversite eğitimimi Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde tamamladım. Makine mühendisiyim. Mezun olur olmaz elektronik sektöründe yan sanayi olarak faaliyet gösteren bir firmada vardiya sorumlusu olarak iş hayatıma başladım. Vestel ve Teba firmalarına metal dış aksam imalatı yapıyorduk. O zamanlar Vestel firmasının Türkiye’de iş hacminin yeni yeni artmaya başladığı ve aynı zamanda yan sanayi partnerlerini çok geliştirdiği dönemlerdi. Bu sayede kısa sürede çok şey öğrendim. Üretim prosesinin en başlangıcından müşteriye sevkiyat aşamasına kadar olan tüm süreci çok hızlı bir şekilde öğrenebilme fırsatı buldum. Yaklaşık bir sene çalıştıktan sonra askerlik görevimi tamamlamak üzere görevimden ayrıldım.

Askerlik sonrası dönemin hemen başında dişli sistemleri teknolojisiyle tanışma fırsatı yakaladım ve o günden beri tam 15 senedir hep aynı sektördeyim. Bu durumun en büyük avantajı tüm pazara hâkim olabilmeniz. Çok fazla sayıda firma ve müşteri ziyaretiniz oluyor. Gittiğiniz her yerde yeni bir uygulama görüyor, farklı makine tiplerini tanıyor ve yeni şeyler öğreniyorsunuz. Okul döneminde öğrendiğiniz şeyleri de kullanabilme hatta pekiştirme şansınız da oluyor bu sayede.

2015 senesi itibariyle ABM Greiffenberger ailesinde Türkiye Ülke Müdürü olarak görev yapmaya başladım. Ne mutlu bana ki hem yaptığım işi seviyor hem de sevdiğim işi yapıyorum.

Okurlarımız için firmanızı kısaca anlatır mısınız?

ABM Greiffenberger 1927 yılında Almanya’da kurulmuş olup “güç aktarım sistemleri” olarak tabir ettiğimiz redüktörlü motor imal eden bir firmadır.

İlk başlarda sadece motor onarım ve kısıtlı miktarlarda üretim yapan bir firma iken daha sonraları yaptığı yatırımlarla birlikte redüktör imalatına da başlamış ve bugün itibariyle dünyanın her noktasına hizmet verebilecek bir marka konumuna gelmiştir. 2016 yılında yine Alman menşeli Senata Grup bünyesine dahil olan firmamız müşterilerine artık çok daha güçlü bir şekilde hizmet verebilir durumdadır.

Almanya’da 3 ve Polonya’da 1 olmak üzere toplamda 4 üretim fabrikamız bulunmakta olup Amerika, Çin, Hindistan, Fransa, Avusturya ve Türkiye’de satış ofislerimiz mevcuttur.

Çok geniş bir alanda tahrik teknolojileri sunduğunuzu biliyoruz. Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz? 

50 Nm – 50.000 Nm tork aralığında redüktör üretimi yapıyoruz.

İmalatımızın çok büyük bir çoğunluğunu helisel dişli, paralel milli-helisel dişli ve konik dişli redüktörler ile yüksek verimli senkron motorlar oluşturuyor.

Mekanik ürünlerimizin dışında kullanıcının sistemini tamamlayabilen frekans invertörlerimiz de var.

Kısacası A’dan Z’ye bir makine imalatçısının gereksinim duyabileceği mekanik ve elektronik tüm ürünler portföyümüzde mevcut.

Kömür kazanları için özel olarak ürettiğimiz FGA serisi motorlu redüktörler halihazırda en çok önem verdiğimiz ve aynı zamanda en çok talep aldığımız serilerimizden biri konumunda.

Bu aplikasyonun ihtiyaç duyabileceği her türlü mekanizma bu serimizde mevcut. “Yeni nesil redüktör” şeklinde adlandırılıyor.

Model olarak tam bir “Tak-Çalıştır” modeli. Paketinden çıkarılır çıkarılmaz kolay bir şekilde makineye direkt olarak montajı yapılabiliyor.

Ayrıca müşterilerimize ilave olarak sunduğumuz kompaktlaştırılmış dizayn, hız sensörü ve sıkışma ihtimalinde bile sistemin çalışmasına olanak sağlayabilen özel opsiyonlarımız da mevcut.

Ağırlıklı olarak çözüm sunduğunuz sektörler hangileridir?

ABM Greiffenberger olarak aslında tüm sektörlere sunabileceğimiz ürünlerimiz mevcut. Fakat daha ziyade hedef sektörler belirleyip bu sektörlere yoğunlaşmayı tercih ediyoruz.

Hedef sektörlerimizin en başında Vinç Sektörü gelmekte. Türkiye’deki ciromuzun yaklaşık %70’i, dünya genelindeki ciromuzun ise yaklaşık %25’i bu pazardan gelmekte.

Diğer bir hedef sektörümüz Biomas Enerji diye tabir ettiğimiz Isıtma Sektörü (kömürlü ve peletli kazanlar). Bu alanda bilhassa Avrupa coğrafyasında çok aktif rol alıyoruz, Türkiye pazarından aldığımız pay ise her geçen gün artmakta.

Bunların dışında ise E-Mobility olarak adlandırdığımız sektör var. Bu pazarı genel olarak elektrik ve aküyle çalışabilen her türlü araç, araba, lift ve ekipman şeklinde tanımlayabiliriz. Bu tip uygulamalar için, özel dizayn edilmiş ve istenilen voltaja uygun olarak sarılmış elektrik motorları imal ediyoruz.

Dünyadaki birçok ülkenin de yaptığı gibi Türkiye de yenilenebilir ve yeşil enerji alanında yatırımlarını arttırmış ve üretim alanlarını artık bu noktaya doğru kaydırmaya başlamış durumda.

Alternatif yakıt arayışında ilk önceliklerden biri elektrik. Dolayısıyla bu sektörün ülkemizde yakın bir zamanda çok daha fazla genişleyeceğini ve iş hacminin ciddi anlamda artacağını düşünüyorum.

Makine üreticilerinin OEM tedarikçisi konumunda olan bir şirket aynı zamanda ABM Greiffenberger. Bu alandaki faaliyetleriniz hakkında ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?

ABM Greiffenberger için kendi rakipleri arasında müşteriye özel ürün imal edebilen ve yine müşterinin özel gereksinimlerini standart hale getirebilen tek tedarikçi diyebiliriz. Az önce de belirttiğim gibi genelde hedef sektör belirleyen ve daha çok bu sektörlere yoğunlaşan bir firmayız. Bu sektörlerin başında da Vinç Uygulamaları, Biomass Isıtma ve E-Mobility diye tabir ettiğimiz elektrikli araç-forklift endüstrisi yer alıyor.

Bunların dışında Tekstil, Gıda, Depo Lojistiği, Konveyör, Kompresör, Asansör ve Yükseltilebilir Platform gibi sektörler için özel uygulamalarımız da mevcut. 

Belirtmiş olduğum tüm bu sektörlere yönelik kullanıcıların tüm ihtiyaç ve taleplerine cevap verebilecek redüktör-motor-sürücü ünitelerini tek bir kaynaktan müşterilerimize sunabiliyoruz.

Verimlilik kavramı sizin için ne ifade ediyor?

Üretimini yapmakta olduğumuz tüm ürünlerimiz zaten yüksek verimli. Bazı rakiplerimizin piyasaya opsiyonel olarak sunduğu bu özellik bizim ürünlerimizde artık standart haline gelmiş durumda. Enerji tüketiminin bu kadar önemli hale geldiği bu dönemde, ABM Greiffenberger olarak müşterilerimizin enerji tüketim masraflarını aşağıya çekecek ve enerji tasarrufu sağlayacak olan ürünler imal ediyoruz.

Hatta şöyle ifade edeyim: Pazarda adetsel bazda en çok satışı yapılmasına rağmen verimliliği en düşük seviyede olan bazı redüktör tiplerinin imalatını bırakmış durumdayız. Genel prensip olarak, verimi yüksek olan ve kullanıcısına enerji tasarrufu sağlayabilen ürünlere ağırlık vermekteyiz.

Müşterilerimiz belki en başta biraz daha fazla bir maliyetle karşılaşıyor olabilir ancak çok kısa sürede kendini amorti edecek ve hatta kalan yıllarda kullanıcının harcamalarını ciddi oranda azaltacak rakamlardan bahsediyoruz.

Türk piyasasındaki rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki pazar potansiyeli belli. Rakip çok. Ortada bir pasta var ve herkes bu pastadan alabildiği kadar pay almaya çalışıyor. ABM olarak bizim en büyük avantajımız ve farklılığımız özel sektörlere özel ürünler geliştirebilmek. Stilimiz çok farklı, daha çok terzi usulü dediğimiz yöntemle çalışıyoruz. Rakiplerimizin standart olarak ürettikleri ürünlere bazı spesifik özellikler ekleyip kullanıcıya özel hale getiriyoruz. Bu sayede hem müşteri kendisini daha özel hissediyor, hem de biz yeni bir proje ortaya koyabilmenin, farklılık yaratmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Logomuzda da kullandığımız “Fikirleri Harekete Geçirir” iddiamız pazara gerçekten de yenilik, değişim ve farklı bakış açısı getiriyor. Her zaman iyinin daha iyisi vardır, biz ABM olarak her alanda “iyi” olmak yerine kullanıcıya farkındalık ve rekabet avantajı sağlayacak alanlarda “çok iyi” olmayı tercih ediyoruz.

Motorlar

Varyans ve hacim, türünün tek örneği olan bir seride ve avantajlı olarak bir araya getirildi

Yayın Tarihi:

-

Yazar:

Şimdiye kadar, metal ve plastik işleme endüstrilerindeki kullanıcılar genellikle zor bir seçimle karşı karşıya kaldılar: CNC torna tezgahları ve freze makinelerinde, ya mümkün olan en büyük sapma ya da büyük hacimler, yani yüksek miktarlar tercih edildi. Hollanda’dan gelen yenilikçi bir çözüm, otomasyon eşiğini hem mümkün kılıyor hem de aynı anda düşürüyor. Servo kontrollü kavrayıcı çenelerde, Fauin Faulhaber entegre Hız Kontrollü fırçasız DC servo motorları gerekli hassasiyeti ve güvenilirliği sağlıyor. 

Hollandalı BMO Automation şirketi, 2008 yılında CNC torna ve freze tezgahlarını çok daha etkin bir şekilde yükleyebilmek vizyonuyla yola çıktı. Ağırlıklı olarak metal ve plastik işleme endüstrilerinki müşteriler, yüksek kaliteli, kullanıcı dostu ve esnek otomasyon çözümleri ile karakterize edilen işleme endüstrisi için modüler komple çözümlerden yararlanabiliyorlar. Faulhaber ile ortak yürütülen çalışma sonucunda ise, robot hücrelerinde robot koluna bağlanan servo tutucu ortaya çıktı. Bu hücreler CNC torna tezgahlarının ve freze tezgahlarının otomatik yüklenmesi ve boşaltılması için kullanılıyorlar.

Ezber bozuyor 

Hollanda’nın Limburg eyaletindeki Nederweert kasabasında yer alan BMO Automation, robot hücreleriyle, tek bir birim küçüklüğüne sahip miktarlarla çeşitli parti boyutlarının otomatik olarak üretilmesini sağlıyor. “BMO’da performans, esnekliğin karesi kadar üretkenlik olarak tanımlanır. Tarafımızdan geliştirilen servo tutucuyu kullanarak esneklik önemli ölçüde artırılıyor ve müşteriler 1’e kadar küçük parti boyutları için otomatikleştirme yapabiliyorlar!” diyor Pazarlama Müdürü Maarten van Bun. “Basit bir robot ya da kobot aynı işi 1000 kez yapıyor. Fakat biz geleceğin daha çok küçük ürün serilerinin tek geçişte otomasyonu olacağına inanıyoruz. Buna çok partili otomasyon diyoruz. Ayrıca, düşük hacimli olarak birden çok seriye bölünmüş 1000 adet parçayı otomatik olarak üretebiliyoruz. Sonuç olarak da yüksek karışım ve hacim elde ediyoruz.”” 

Yüksek karışım & Yüksek Hacim 

Küçük miktarlardaki üretimdeki marjlar genellikle seri üretimdekinden daha yüksektir. Ancak aynı zamanda, iş parçalarının ayrı tornalama ve frezeleme işlemleri arasında manuel olarak yüklenmesi gerekiyorsa, bu daha fazla personel ve maliyet gerektirir. Bu nedenle, metal ve plastik işleme endüstrilerinde CNC torna ve freze makinelerini kullanırken hem yüksek varyanslara hem de yüksek hacimlere ulaşan bir çözüm, oyunun kurallarını değiştiriyor. Yaklaşımları için BMO Automation, palet otomasyonunun avantajlarını, ayrı iş parçalarını tam otomatik olarak yükleyebilme seçeneğiyle birleştiriyor. “Yüksek karışım – düşük hacim” ilkesi böylelikle “yüksek karışım ve yüksek hacim” haline geliyor.

Bu da hassasiyeti ve güvenilirliği Faulhaber sürücüleri tarafından garanti edilen servo kontrollü kavrayıcı çeneler sayesinde mümkün olmaktadır. Servo tutucuda FAULHABER motoru

buy kamagra 100mg

, lineer bir kılavuz sisteminin parçası olan dişli milini çalıştırır. Kılavuzlu bloklara bağlanan kavrayıcı parmaklar bu sayede CNC makinesine yüklenecek ürün için istenilen konuma hareket eder. Tornalama veya frezeleme işleminin ardından iş parçasının boyutları değişebilir. Burada servo tutucu, tutucu parmakların konumunu otomatik olarak uyarlar ve bunu yükleme ve boşaltma döngülerini değiştirmeden yapar. Sonuç olarak, tutucuyu değiştirmeye gerek kalmaz. 

Maarten van Bun, “Araştırma ve geliştirmeden sorumlu Harco Hermans, Faulhaber’i önceki projelerden biliyordu ve Motion Control ürünleriyle ilgili çok iyi deneyimleri bulunuyordu” diyor. FaulHaber web sitesindeki Sürücü Seçim Aracı kullanılarak uygun motor seçildi. Aynı zamanda BMO Automation, Faulhaber’den BMO Akıllı Kontrol Yazılımı ile iletişim için script dosyalarını kontrol etme konusunda da destek aldı. 

Geliştirme, referans müşterilerle iki aylık bir test aşaması da dahil olmak üzere yaklaşık bir yıl sürdü. En büyük zorluk, mümkün olan en küçük boyutlarda ve düşük ağırlıkta mevcut olan ve dolayısıyla robotun yük kapasitesi üzerinde minimum etkisi olan güvenilir bir çözümü entegre etmekti. “Burada Faulhaber, hem mekanik hem de elektronik kısımda bizi ikna eden çok kompakt ve yüksek performanslı bir çözüm sunmuş oldu.” 

Son derece yenilikçi 

CNC otomasyonu alanına odaklanma, uzun yıllara dayanan deneyim ve CNC makineleri üreticileriyle iyi ilişkiler, robot otomasyonunun talaşlı imalat üretimine tam entegrasyonunu sağlıyor. BMO bu konuda otomasyon ve dijitalleştirme alanında lider şirket. Zira bu da TechniShow Ödülülerinde üç adaylıkla da kanıtlandı. 2016’daki ilk adaylık, devam eden bir süreçte bireysel parçaların ve serilerin üretilebileceği bir otomasyon çözümüydü. Bu da sıkıştırma araçlarının, paletlerin ve ürünlerin değiştirilmesiyle mümkün oldu. Adaylığı esnasında bu gerçekten de bir ilkti. 2018 yılında BMO, Akıllı Endüstri 4.0 için devrim niteliğindeki Xenon yazılımıyla ödüllendirildi. Bu da bir işleme tesisinin CNC makinelerinden çeşitli verileri toplamak ve bağlamak için kullanılıyor. 2020’de şirket, Smart Centric E-Clamp için arka arkaya üçüncü kez aday gösterildi, ancak bu sefer başarılı olamadı. 

Otomatik olarak bir avantaj 

Maarten von Bun, “CNC otomasyonu üretkenliği artırır, işlem süresini azaltır ve uzman eksikliğinden kaynaklanan sorunlardan kaçınmanın yolunu sunar” diyor. Otomatik robotik çözümünün avantajı, Covid-19 salgını sırasında da kendini kanıtladı. “Korona’nın metal endüstrisi üzerinde büyük etkisi oldu. Başlangıçta müşteriler yatırım konusunda daha tutucuydu. Ancak, CNC otomasyonunun sadece gelecek için değil bugün için de bir çözüm olduğu anlaşılınca segment hızla değişti. Robotlar hastalanmaz ve sınırlı çalışma saatlerinde bile bir insan operatör, BMO robotik çözümü ile birlikte üretim seviyesini koruyabilir. 

Otomatik üretim ayrıca yerinde üretimi mümkün kılar ve böylece pandemi sırasında yaşanan kapalı sınırlar, seyahat ve mal hareketi kısıtlamaları, daha uzun sınır ve gümrük denetimleri ve yerel karantinalar gibi dış kaynaklı üretimin dezavantajlarını ortadan kaldırır. 

“Otomatikleştirmek istiyorsanız, sürekli olarak yüksek düzeyde güvenliği garanti eden hassas bir sürecin oluşturulması önemlidir. Bu hassasiyet ve özellikle tekrarlanabilirlik önemlidir; çünkü her şey tam otomatik olarak gerçekleşir, hata oranları düşüktür ve otomasyon çözümlerimiz herhangi bir çalışana gerek kalmadan çalışır. Bu nedenle güvenilir bir süreç son derece önemlidir. Faulhaber’in ürünleri bize kaliteyi ve güveni sunarak endişe etmemiz gereken hiçbir şey bırakmıyor. Bunun iyi olduğunu biliyoruz ve Faulhaber’in sunduğu ürünlere güveniyoruz,” diye özetliyor Maarten van Bun.

Devamını Oku

Motorlar

Tam entegre Hız Kontrolörü için 7 milimetreden daha az uzunluk

Yayın Tarihi:

-

Yazar:

Kısa tasarıma sahip fırçasız DC servo motorlardan oluşan BXT motor ailesi, çap uyumlu ve entegre Hız Kontrolörü ile tüm boyutlarda genişletildi. Sadece 6,2 mm ek montaj uzunluğuna sahip Motor / Hız Kontrolörü kombinasyonları, IEF3-4096 (L) entegre enkoderlere sahip ürünlerle aynı kurulum alanına sahip. Enkoder varyantları ile birlikte sinerji etkilerinin kullanılmasıyla, Hız Kontrolörü de sağlam motor gövdesine tam olarak entegre edilmiş hale geliyor.

Kanıtlanmış FAULHABER SC teknolojisine sahip motorlar

, aşina olduğumuz Motion Manager (sürüm 6.6’dan itibaren) ile hızlı, kolay ve rahat bir şekilde çalıştırılabiliyor. Hız Kontrolörü, uygulamaya altı kutuplu düz bir kablo ile bağlanabileceği gibi, isteğe bağlı olarak da uygun konektörler sunuluyor.

Hız Kontrol Cihazı, 2214… BXT H, 3216… BXT H ve 4221… BXT H yuvalı BXT motorlarıyla kombine edilebiliyor. Tam entegrasyonla bile, sağlam Hız Kontrolörü, karşılık gelen ana motorların neredeyse tüm güç ve hız aralığının kullanımını garanti ediyor. İyi tasarlanmış soğutma konsepti ise, termal kayıpları en aza indiriyor.

Hızların en küçük alanlarda tam olarak kontrol edilmesi ve ilaveten yüksek torklara ihtiyaç duyuluyorsa, BXT H motorların entegre Hız Kontrolörü ile kombinasyonu en ideal çözüm. Tipik uygulamaların arasında pompalar, el cihazları (örneğin dövme endüstrisi için), ekipman imalatı ve laboratuvar ve endüstriyel otomasyon yer alıyor.

Bir bakışta avantajları:
• Tam entegrasyon ile kompakt tasarım
• 92 mNm’ye kadar yüksek tork, 60W’a kadar kesintisiz çıkış
• 200 – 100,00 min-1 arası stabil ve hassas mekanik hız kontrolü
• 32 ve 42 mm boyutlarında değişen ikincil mil uçları

Devamını Oku

Motorlar

Dar alanda büyük güç

Yayın Tarihi:

-

Yazar:

Tahrik sistemleri evrimleşti. Genel anlamda, elektrikli motorlar “yalnız kurtlar” değiller ama çoğu uygulama için hız azaltmada redüktörler ve enkoderler ile kombine edilmeleri gerek. Bu bileşenlerin birbirleriyle kusursuz biçimde eşleştiğinden emin olmak ve kurulum gereksinimlerini minimize etmek adına, ayrı bileşenlerin tek bir kaynaktan komple bir çözüm olarak elde edilmesi önerilmekte. Kurulum alanlarının son derece kısıtlı olduğu ve kurulum durumuna göre mümkün olduğunca kısa yüksek torklu tahriklere ihtiyaç duyulduğu durumlarda bile, özellikle robotik, prostetik bağlantılar, laboratuvar otomasyonu, pompa, medikal teknoloji veya uçak kabin ekipmanı gibi uygulamalarla uyumlu pratik odaklı bir çözüm her zaman vardır.

Tahrik uzmanı FAULHABER, sistem sağlayıcısı olarak yetkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi ve BXT flat motor serisini uygun redüktörler, entegre enkoderler ve eksenel yönde son derece kısa uzunluğa sahip hız kontrolleri ekleyerek genişletti. Tüm bileşenler birlikte kusursuz çalışacakları şekilde optimize edildi. Üç farklı boyut tahrik sistemi zorluklarının pek çoğunu çözebilecek durumda. Örneğin alt kol protezinde, 22 mm çapındaki en küçük tahrik sistemi el için uygun olacakken, 16 mm’lik motor dirsek için uygun olacaktır. Küçük kompakt tahrik sistemleri için diğer olası uygulamalar ise robot tutucular, endüstriyel otomasyon, insansı robotlar ve hatta motorlu – yani güç destekli – el dış iskeletleri için biyorobotiktir. Hassas hız kontrolü özellikleri sayesinde aynı zamanda diyaliz makinaları ve medikal pompalar için de uygundurlar.

Daha fazla tork için yenilikçi sargı teknolojisi

Motorlar klasik harici rotor tasarımına göre geliştirilmiştir. Yenilikçi sarım teknolojisi ve optimize edilmiş yapı sayesinde, fırçasız DC servo motorlar 22 mm, 32 mm ve 42 mm çapında 134 mNm’ye kadar torklar üretir ve yüksek verimlilikte 100 W’a kadar sürekli çıkış sağlar. Bu, kompakt motorların bu sürücü sınıfında normal olan standartları önemli ölçüde aştığı anlamına gelir. Özellikle torkun montaj alanına ve ağırlığa oranı piyasada yaygın olandan çok daha iyidir. Yüksek bakır doluluk faktörü ve kutup pabucu tasarımı sayesinde manyetik alan güçlüdür ve dişli torku çok küçüktür. 10.000 dakika -1’e kadar hızlarda çalışan motorlar, yine potansiyel uygulama aralığını genişleten bir muhafaza ile veya muhafasız olarak sunulmaktadır.

Geniş redüksiyon oranına sahip metalik planet redüktör
Kompakt boyutlar ve yüksek tork ile de etkileyici olan GPT metal planet dişli redüktör ailesi, düz motorların hızını azaltmak için uygundur. Saf metal redüktörler, seramik bileşenler gibi daha pahalı teknolojilerle karşılaştırılabilir performans değerleri elde eder. Redüktörler motor uyumlu çaplarda sunulmaktadır ve dört kademede son derece hassas dereceli 3: 1 ila 1,294: 1 redüksiyon oranları sunar. Her aşama tork ve hız açısından yüksek performans için optimize edilmiştir. Çapa bağlı olarak, redüktörler 1, 8 ve 18 Nm sürekli torklar elde eder. Kısa süreler için daha yüksek torklar da mümkündür.

Dahası, redüktörler son derece sağlamdır ve sürekli yüklerin yanı sıra hızlı yük değişimlerini de tolere eder. Sınırlı eksenel montaj alanı için geliştirilmiştir ve aynı çaptaki diğer modellerden önemli ölçüde daha kısadır. Örneğin tek kademeli 22 mm versiyonu yaklaşık olarak sadece 18 mm, dört kademeli versiyon da yaklaşık olarak 37.mm uzunluğundadır. 42 mm redüktörle birlikte, uzunluklar sırasıyla 31 mm ve yaklaşık olarak 68 mm’nin altındadır.

Yüksek konumlama hassasiyetiyle muhafazalı enkoder
Tüm BXT motorlar dijital Hall sensörleri ile donatılmıştır ve sahip oldukları çok sayıda kutup sayesinde hızları çok hassas bir şekilde kontrol edilebilir. Hassas konumlandırma görevleri için IEF3-4096 manyetik enkoder de mevcuttur. Enkoder, yerleştirilmiş motor varyantına tam olarak entegredir, böylece toplam tahrik uzunluğunu sadece 6,2 mm arttırır. Düz tasarımına rağmen, indeks fonksiyonlu üç kanal, Line Driver ve devir başına 4.096 satıra kadar yüksek çözünürlük sunuyor. Motor ve enkoder kombinasyonu, kısıtlı alanlarda son derece hassas konumlandırmanın yapılması ve aynı zamanda yüksek torkların gerekli olduğu durumlarda ideal bir sistem çözümüdür. Buna örnek olarak robotik, tıbbi teknoloji

, laboratuvar otomasyonu veya endüstriyel otomasyon verilebilir. .

Entegre hız kontrolleri ürün yelpazesini tamamlıyor
Nisan 2020’den itibaren, BXT motorları için hız kontrol aygıtları da mevcut olacak. BXT motorlarının muhafazalı versiyonlarına entegre edilmiş olan bu kontroller motorların uzunluğunu sadece 6,2 mm arttırmaktadır. İyi tasarlanmış tasarım konsepti, hem enkoderin hem de hız kontrol cihazının aynı muhafazaya monte edilmesini sağlarken çok sayıda ortak parçanın kullanılmasına da olanak tanır. Hız kontrolü, motorlara entegre edilmiş dijital Hall sensörleri tarafından gerçekleştirilir. Böylece, 200 dakika -1 ila 10.000 dakika -1 arasında geniş bir hız aralığı sunulur. Kompakt motor ve hız kontrol cihazı kombinasyonu, kritik alan uygulamaları için ideal olup kurulumu ve devreye almayı kolaylaştırır.

Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com